merak>veri/bilgi>düşünce
Merak gider bilgiye, bilgi gider düşünceye.
merak + zaman = bilgi bilgi + zaman = düşünce
Merak, zamanla beraber bilgiye vesile olur; bilgi ise düşünceye vesile olur.
Bu yüzden merak ve zaman elzemdir. Merak, bu işlemi başlatan; zaman ise bu işlemi sürdürendir. Merak olmazsa bilgiye gidilemez, bilgi olmazsa düşünülemez. Zaman olmazsa merak ve bilgi bir yere gidemez, işlenemez. Düşünmeyen insanın ya merakı yoktur ya da zamanı. Düşünmeyen insanın ya onu bilgiye götürecek merağı, ya da bilgi edinmesini sağlayacak ya da edindiği bilgilerden yeni şeyler çıkartacak zamanı yoktur.
Düşünmek için üzerine düşünebileceğiniz herhangi bir şeyin söz konusu olması gerekir. Bu ya veri, ya da onun işlenişinden çıkan bilgi olur. Düşünmek için doğadaki verileri ve orada geçirdiğiniz zaman boyunca edindiğiniz deneyimleri kullanabilir veya bunu daha önce yapmış başka birisinin ortaya çıkardığı bilgileri kullanabilirsiniz. Kör bir insan, sağır bir insan, tüm duyulardan mahrum bir insan düşünemez çünkü girişi olmaz, üzerine düşünebileceği bir şey olmaz. Bir şey görecek ki, bir şey duyacak veya bir şey okuyacak ki onun üzerine düşünebilmeli, düşünce üretebilmeli.
Felsefe kelimesi, Yunancada philosophia kelimesinden gelmektedir. philo, sevgi anlamına gelirken; sophia ise de bilgelik anlamına gelir. Kelime kökeni olarak felsefe, bilgelik sevgisi anlamına gelmektedir. Peki felsefe o zaman neden düşünmeyle bağdaştırılır? İlk düşünüş, verilerin üzerine olmak zorundadır; zira bilgi veriden gelir, veriler bilgiye yol açar. Düşünmek işlemektir ve bu yapıldığında da ortaya bilgi çıkar. İlk noktadan sonraki herhangi bir noktadan sonra; bilgiden bağımsız düşünce, düşünceden bağımsız bilgiden de söz etmek mümkün değildir. Düşünce ve bilgi kısır döngü içerisine girer. Bilgi, düşüncenin başlangıcı olduğu için bilgi vazgeçilemezdir. Düşünce, sadece bir sonuçtur. Felsefenin özü bilgidir çünkü bilge insan daha fazla düşünür çünkü üzerine düşünebileceği daha fazla şeyi vardır.
Sıfırdan bilgi üretmek -verileri kullanarak bilgiye ulaşmak- mümkün olsa da buna her kişinin yeterliliği ve zamanı olmaz. Bu yüzden insanlar arasında bilgi üretme yerine bilgi alma popülerdir. Herkes yerçekimini yaşar ama farketmez. Herkes yerçekimini okur ama yazamaz.
Bilgi edinmenin artıları: Ateist kelimesini bilmek, tanrı kavramını bilmeye ve onun varlığı ile yokluğunu düşünmeye kısayol olur ve eğer kişi “tanrıya inanmayan insan”ı daha önce düşünmemişse böyle bir şeyi düşünmesini de sağlar. Yani bilgi edinmek, kişinin kendi başına gideceği yola göre çok daha kısa olabilir ve ayrıca kişinin kendi başına düşünebileceği yerlerin dışına da dokunmasını sağlayabilerek düşünsel ağı -uğruna düşünebileceği yerleri- genişletebilir. Tanrının varlığını sorgulamaya kalkışmamış bir kişi için ateist kelimesini öğrenmek, onun bu konuya adım atmasını sağlayabilir. Bilgi edinmek, kişinin daha önce düşünülmüş şeyleri atlamasını ve boşa zaman kaybetmesini engelleyebilir. Kişi, tanrının varlığına veya yokluğuna kendi başına karar vermek yerine ve hatta kendi başına tanrı kavramını ortaya koymak yerine dışarıdan bilgi edinerek bu kısımları atlayabilir.
Veri sonsuzdur; bilgi ise onu işleyecek olanın, insanın aklıyla sınırlıdır. Veriden bilgiye gidildikçe nesne karmaşıklaşır ve sınırlandırılır. Bir süre sonra gidilebilecek yollar azalır ve karmaşıklaşır Toprağı; ona ekin ekmek, hatta ondan çömlek/tuğla yapmak ve daha başka binbir türlü şey için kullanabilirsiniz. Ancak topraktan çömlek yapmaya karar verdiğiniz zaman bu çömleğin içine ya su koyabilirsiniz ya da çiçek. Gidebileceğiniz yerler pek kalmaz, sınırlandırılırsınız. Bilgi edindikçe özgünlük azalır çünkü çizilen yollar sizin değildir. Kişi, bilgiyi kendisi icat etmediği sürece bu kaçınılmaz olur. Bundan kaçmak için bilgi edinmeden önce kişi hatrısayılır bir şekilde kendi başına fikirlere sahip olmalı ve bu fikirlerle kendisini inşa etmelidir. Kişi başta 0 mantık seviyesindeyken ve gelecekte de 10 mantık seviyesinde düşünceler üretebilecek gizil güce sahipken şu anda 5 mantık seviyesiyle karşılaşması, onun 5 mantık seviyesini kabullenmesine ve durmasına yol açar. Kişi 10 mantık seviyesine hiçbir zaman ulaşamaz, çünkü 5 mantık seviyesi bile kendi seviyesinden oldukça yüksektir.