Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır. - Ludwig Josef Johann Wittgenstein

Bense tutsak kaldım. Derine indikçe özgürleştiğimi sanarken aslında daha da tutsaklaşıyorum. Hissettiklerimi haykırmak istiyorum, anlatmak istiyorum ama sözcükler yetmiyor.


Öncelikle bahsetmek gerekir ki dil asla mükemmel olamayacaktır çünkü bu; kendi kendine varolan bir şey değildir, insanın algılayışı, çıkarabildiği sesler gibi etkenlere bağlıdır.

Dil, belirli insan topluluğunun sözcükler bütünüdür. Biz direkt kaynağın kendisine, sözcüklere ineceğiz.

Sözcükler nedir?

Sözcükler, anlama giden kısayoldur. Sözcüklerden bağımsız, saf anlamlar olduğuna inanırım. İnanırım diyorum çünkü sözcükler olmadan düşünmek mümkün müdür? Mümkün değil gibi gözüküyorsa o zaman neden inanıyorum? Çünkü elma, “elma” olmadan da varolabilir. Edebiyat, düzyazıdan daha güçlüdür çünkü edebiyat anlamı, kişinin kendi içerisinde ve dolayısıyla saf anlamla tanımlar.

Sözcüklerin gerekliliği nedir?

Sözcükler, iletişimi mümkün kılar.