<aside> <img src="/icons/pen_gray.svg" alt="/icons/pen_gray.svg" width="40px" /> Klontar fiziksel formunun sınırlayıcı olduğunu düşünür. Saf enerjiden bir form yaratır. Düşüncelerinden. İlahi ruha ve düşünceye erişir. Der, "Tanrı bizi yaratırken hepimize kendi parçasından vermiştir. Önemli olan bunu görebilmektir. Görmezsen ne, neye yarar?"


Klontar asıl haliyle içeri dalar. Felsefe hediyesini vermeden önce adam der, "Neden onla gelmedin?". Klontar der, "Bu artık benim şahsi meselem.”. Adam yapma der. Klontar yanıtlar, “Beni ancak tanrı durdurabilir. Sen de tanrı değilsin.”. Öldürdüğü kişi, X’in abisinin dedesidir.


Klontar savaş anında bazen öylece duruyordur. Kaskatı kesilmiş gibi darbelere karşı bir tepki vermeksizin öylece duruyordu.

Jon sorar, "Savaş anında sana ne oluyor?". Klontar kaskını çıkarır. Jon'un elini alnına koyar.

Beni zihnine aldı. Çığlıklar duyuyordum. Bunlar bir çocuk çığlığıydı. Bir kaç görüntü görüyordum. Dayanamıyordum, her hücreme acı işliyordu. Klontar geldi. Elini uzattı. Elini tutmamla beraber zihninden ayrıldım. Geriye doğru savrulduk. Klontar dedi, "Ben, çocuğu acılarından koruduğu kişiliğim." Ağladığını göremiyordum ama biliyordum.


Karşısına bir çiftlik evi çıkmıştır. Zira adres orayı göstermiştir. Bahçeden dışarıyı gözleyen üç küçük kız çocuğu vardır. Biri 4, diğeri 10, diğeri 12 yaşındadır; hepsi aynı kıyafeti giyiyordur. Bu çocuklar onların safında yer alması için yetiştiriliyordur. En küçük olan henüz bunun için çok genç olsa ki Klontar'a sarılır. Klontar karşıdan harekette bulunulduğu anda refleks olarak kılıcının kabzasını aniden kavrar. Refleksinden sonra gözünden yaş gelir. O diğer iki büyük kız Klontar'a gözlerini dikmişlerdir, hoş bakmıyorlardır. X(kadın) Klontar'ı karşılar. X'in kardeşi ve abisi de yanında duruyordur. X, yüzleş benimle diyerek Klontar'ı düelloya davet eder. X, saisini çıkartır. Bunu duyan X'in kardeşi çocukları içeri alır. Klontar savaşmak istemiyordur, X kendisine bir tehlike oluşturana kadar hareket etmez. X zıplayıp vücut ağırlığını kullanarak sailerini Klontar'ın yüzüne saplayacakken Klontar kılıcını çıkarır ve sırtıyla X'in sailerine doğru vurur ve bununla devam eder. Kılıcının sırt kısmıyla X'e ağır darbeler indirir. X pek çok kez dengesini kaybeder ve bunu dengelemek için geriye gider. Klontar, X'in her saldırına karşı aynı tepkide devam eder. X'in geriye gidebileceği yer kalmamıştır, geriye gitme hamlesi başarısız olmuştur ve açık vermiştir. Klontar bunu kullanarak kılıcıyla X'in bacaklarına vurur. X kaçmak istese de bacakları buna izin vermez ve yere düşer. Klontar, X'in yerinden kalkmaması için kılıcını X'in yüzüne tutar. Abisi soğukkanlılıkla durur. X ise "ya öldüreceksin ya da öleceksin" der. Klontar cevap verir, kılıcım kırılana kadar buradayım. Abisi düellonun uzunluğundan sıkılıp içeri gider. Klontar geri çekilir, X'in ayağa kalkmasını bekler. X, hata yapıyorsun der ve ayağa kalkar. Klontar, X'in çevikliğini elinden aldığını bilerek X'in arkasına geçip onu boyun kilidine alır ve bayılmasını bekler. Onu evin önündeki çitlere bağlar ve içeri geçer. Klontar'ın geldiğini gören X'in kardeşin yüzünde ufak bir hüzün ifadesi belirir ve bundan saniyeler sonra yüz ifadesini temizler, Klontar'a yaklaşır ve belindeki çakıyı kuvvetle çıkarıp Klontar'ın yüzüne hamle yapar. Klontar X'in kardeşini bileğinden yakalar. Kardeşi, Klontar'ın yüzüne bakar. Klontar kardeşinin bileğini sıkar. Kardeşi acıya dayanamayıp yere düşer. Klontar kardeşi evin dışarısına sürükler, çitlere. Kardeşi ablasının ölmediğini görmesiyle vücudu ona gitmek üzere doğrulur. Klontar onu tutmayı bırakır. Kardeşinin ilk işi ablasını çözmektir. Ablasını çözdüğünde Klontar'a gözlerini diker. Ablası ayağa kalkıp gard alır. Klontar şunu der, "Devam ettirme. Oyunu ben kazandım, kurallarını ben koyarım.

</aside>




Ana sayfa https://yasayanfelsefe.com'dur.